Haku
4 min readAug 12, 2015

Galak-z: 80'lerden Gelen Bir Uzay Macerası

80'li yılların sonuna dair çocukluk anıları olanlar belki bana katılacaklardır. Pazar sabahları kızarmış ekmek kokusu dışında yataktan fırlamama sebep olan ikinci şey TRT’de yayınlanan Voltron, Laserion, Macross gibi uzaylı/robotlu çizgi filmlerdi. Kocaman robotlar dünyamızı, hatta galaksimizi uzaylı işgalcilerden veya federasyon gemilerinden korur ben de şeftali kıvamındaki haşlanmış yumurtamı yerken VOLTRON! diye bağırırdım. Robota dönüşen uzay gemileri, kare kare radar ekranları, koca gözlü tipler, kılıçlar ve lazerler…

Geçtiğimiz hafta Playstation 4 için ilginç bir oyun çıktı. Aslında uzun süredir beklediğim ama alıp almayacağımdan emin olamadığım bir oyundu Galak-Z. Daha önce ismini duymadığımız 17-Bit tarafından geliştirilmiş bir “ateş etmeli uzay oyunu”. İlk duyurulduğunda görsel üslubu ile dikkatimi çekmiş, bana eski robotlu animasyonları hatırlatmıştı. Ama oynanışı beklentimi karşılamayabilir diye çok düşünmedim. Ta ki geçen ay MECH MODE özelliği açıklanana kadar. Bu kadar süredir sır gibi saklanan “ROBOTA DÖNÜŞME” özelliğini görünce beni kazanmış oldu.

1. Sezon Finali Spoiler: Şunun mükemmelliğine bir bakın…

İnternetteki ilk izlenimler de olumlu olunca çıkar çıkmaz alıp oynamaya başladım. Beklediğimiz gibi oyun kendini 80'li yılların animelerine adamış durumda. Yapımcının logosu, sanat tarzı, görüntü filtreleri ve hatta Pause menüsü…

Terminatör 1'i video kasette izlemiş nesil eklesin

Uzayın derinliklerinde federasyon gemilerinin saldırısından kıl payı kaçmayı başarabilmiş bir pilot olan A-tak isimli ana karakterimizi yine uzayda kaybolmuş başka bir ana gemi buluyor. Bu geminin kaptanı olan Beam, bizi de komutasına alıyor ve bu makus kaderden kurtulabilmek için bizi çeşitli görevlere yolluyor. Bu görevler; git kaynak bul, kristal topla, federasyon gemilerini yok et, uzayda mahsur kalmış insanları kurtar şeklinde…

A-tak, Beam’den emir almak için hazır (gif Kotaku’dan alınmıştır)

Oyun genel olarak 2 boyutlu bir düzlemde gemimizi hareket ettirerek düşmanlara ateş etme, astroid patlatma, dev astroidlerin veya uzay çöplerinin içerisindeki labirentlerde yolumuzu bulma şeklinde ilerliyor.

Bölüm yapısı ise sezonlardan oluşuyor. Oyunda 5 büyük sezon var.Her sezon içerisinde 5'er bölüm oluyor. 5. bölümün sonu bir boss savaşı ile bitiyor. Sezon sonunda bir anda kısacık bir ara sahne çıkıyor ve “Credits” ekranı akmaya başlıyor. Sanki bir mecha animenin ilk sezonunu bitirmiş gibi… Bir sonraki sezona güçlendirmelerinizi kaybetmiş halde başlıyorsunuz.

Oyunun kontrolleri su gibi akıyor. Uzay gemisi modundayken X ile ateş ediyor, O ile özel füzelerimizi fırlatıyoruz. □ tuşu ile feyk atarak gelen kurşunu anlık olarak savuşturabiliyoruz. Geminin yönünü sol analog stickle çeviriyor, R2 ile itici motorları çalıştırarak ilerliyoruz. R1 ise turbo iticileri çalıştırıp hızımıza hız katıyor. Yalnız R1'e çok basarsak motor hararet yapıyor ve turbo itici duruyor. L2 tuşu geriye gitmemizi, L1 tuşu ise yanlara manevra yapmamızı sağlıyor. Δ tuşu ile robota dönüşebiliyoruz.

Robota dönüştüğümüzde değişen 3 tuş var. X ile kılıç saldırısı yapıyor, □ ile kalkanımızı çıkartıyoruz. O tuşu ile uzaktaki bir nesneyi veya düşmanı kancamızla kendimize çekerek kucaklıyoruz. Kucakladığımız nesne patlayıcı tüpse diğer düşmanlara fırlatıyoruz. Eğer bir düşmanı kucakladıysak ağız burun dövüp en yakın lava veya dikenli bölgeye atmak suretiyle işini bitirebiliyoruz.

Geçenlerde çektiğim örnek bir videodan sonra yazımız kaldığı yerden devam edecek.

Kendi oyunumdan çektiğim oynanış videosu

Oyunu oynayacaklara tavsiyelerim:

  1. Bu oyun hiç de kolay değil!

Daha ilk görevlerden itibaren oyuncuya “Ayağını denk al! Burası uzay, burada adamı yaşatmazlar!” mesajı veriyor.

2. Kontrollere alışmak için kendinize zaman verin!

Robot-gemi arası dönüşümlerdeki minik hataları saymazsak oldukça duyarlı ve doğal bir kontrol şeması var oyunun. Aynı anda hem ateş edip, hem manevra yaparak düşman ateşinden sıyrılmak, bu arada itici motorları çalıştırarak hızlanmak, yarım saniye sonra robota dönüşerek az ilerideki patlayıcı varilleri kucaklayıp düşmanın suratına atmak ustalık gerektiriyor. Bu ustalığa erişmeden oyunda ilerlemek imkansız. Bunun için de bol bol pratik gerekiyor.

3. Herkesle savaşmak zorunda değilsiniz!

Çevrede gezinen çok fazla güçlü düşman var. Geminizin gücüne güvenmiyorsanız hepsiyle dalaşmaya kalkmayın. Saklanarak yol alın. Yolunuzun üzerindekileri de teker teker üzerinize çekerek halledin. Aynı anda mümkün olduğunca az düşmanla savaşın.

4. Geminizi geliştirin!

İlk hedefiniz geminiz için mühimmat, özellik ve güçlendirici kutuları toplamak olmalı. Yeterince puanınız varsa dükkandan ekstra kalkan, tamirat alın. Daha sonra lazerinizi ve geminizi güçlendirin. Boşuna füzeye para vermeyin. Patlattığınız gemilerden füze düşüyor.

5. Ölümden korkun!!

Ve oyunun en can alıcı kısmı. Ölmek… Dark Souls’a alışık olanlara veya Hardcore modda Path of Exile oynayanlara çok koymayacaktır bu… Ama Galak-Z’de ölürseniz gerçekten ölüyorsunuz. Daha doğrusu kaldığınız sezonun en başından, tüm güçlendirmelerinizi kaybetmiş şekilde başlıyorsunuz.

6. Türe ilginiz yoksa uzak durun!

Sırf nostalji ayağına gaza gelip bu oyunu almayın. Azcık oynayıp bırakmanız işten bile değil. Öte yandan bu türü seviyorsanız veya yeniliklere açık ve zorlu görevlerin üstesinden gelmek isteyen biriyseniz bu oyun sizin için 2015'in en iyi ilk 3 oyunu arasına girebilir.

Yakında PC için de çıkacak olan oyunun PS4 çıkış videosuna göz atabilirsiniz.

Medium’daki ilk yazımı burada sona erdiriyor, çift külahlı dondurma ve gazoz almaya gidiyorum.

Haku

video games, localization, comics, politics, food, art, animals